Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Derneği (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, son dönemde veri güvenliğiyle gündeme gelen anlık mesajlaşma programlarının seçimine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Türk mühendisleri tarafından kurulmuş, verilerin mutlaka Türkiye’de olduğu araçların çok çok önemsenmesi gerekiyor.” dedi.
Bir program kapsamında kente gelen Prof. Dr. Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anlık mesajlaşma araçlarının tüm dünyada milyarlarca insan tarafından kullanılan büyük bir endüstri oluşturduğunu belirtti.
Eraslan, “Zuckerberg üçlüsü” diye nitelendirilen “WhatsApp, Facebook ve Instagram”ın dünyada bir tröst halinde olduğunu ifade etti.
WhatsApp’ın AB ülkeleri hariç, gizlilik ilkelerindeki değişikliği Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede uygulama girişiminin tepkilere yol açtığını anımsatan Eraslan, şunları kaydetti:
“Türk insanı bu girişim sonrası ‘dijital milli duruş’ sergiledi. Çok büyük kitlesel ayrılmalar sonucu WhatsApp geri adım atmak zorunda kaldı. Bu süreci 15 Mayıs’a erteledi. Bunu zamana yayarak, futbol terimiyle bir top çevirme dönemine girdiler.
Şunu artık çok net görüyoruz, hiç kimse artık verisinin paylaşılmasını istemiyor. Veri mahremiyeti diye bir şey var. Verilerimizin mahremiyeti ve gizliliği çok önemli. İnsanlar kendi ses, görüntü, fotoğraf ve bilgilerini asla kimseyle paylaşmak istememekte. Bu durum da anlık mesajlaşma araçlarının en büyük handikabı.”
Eraslan, WhatsApp’ın gizlilik politikası değişikliği planını açıklamasının ardından diğer uygulamalara talebin arttığını dile getirdi.
WhatsApp’tan kitlesel ayrılıkların yaşandığını belirten Eraslan, şunları kaydetti:
“Bu yaşanan süreçte olan kitlesel ayrılmalardan sonra WhatsApp geriledi. Telegram ve Signal gibi uygulamalara ilgi arttı. Baktığımız zaman bu uygulamalarında gizlilik açıkları var. Bu yüzden yerli ve milli, Türk mühendisleri tarafından kurulmuş, verilerin mutlaka Türkiye’de olduğu araçların çok çok önemsenmesi gerekiyor. Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı. Türk insanı çok net olarak bu vurguyu yapmıştır. Bu durumda şirketlerle geri adımı attırmıştır.”
