Türkiye’nin önde gelen hukukçularından Ece Güner Toprak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 3’üncü yıl dönümünde “Başarabiliriz” adlı kitabıyla gündemde. Kitabında sistemi irdeleyen Toprak, “Artık herkes bu sistemin iyi gelmediğinin farkında ve çare nedir diye merak ediyor. Evet, çare ve alternatif var” diyerek, demokratik anayasa reformu ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme vurgu yapıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili ‘ilaç’ örneğini veren Toprak, şunları söyledi:
“Diyelim ki sağlığınız mükemmel değil ancak idare ediyor, her gün küçük yürüyüşler yapıyorsunuz. Bir gün doktor dostunuz diyor ki, ‘Müthiş bir ilaç icat ettim; dünyada benzeri yok, kimse daha önce denemedi ama bana güven, bu ilacı her gün düzenli al, yakında maraton koşacaksın, uçacaksın’… Siz de ona güvenerek bu ilacı almaya başlıyorsunuz. Her gün biraz daha kötüleşiyorsunuz. Bir zaman sonra artık bırakın maraton koşmayı; adım atacak durumda değilsiniz. Bu ilaca devam eder misiniz? Yoksa, bu ilaç bana iyi gelmedi, keseceğim mi dersiniz?”
Bu örnekte herkesin ikinci şıkkı cevaplayacağını vurgulayan Toprak, yeni sisteminin topluma iyi gelmediğini belirterek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de bu garip ilaç gibi. İlk adım sistemin iptalidir. Ardından demokratik anayasa reformu ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş” diye konuştu.
Ece Güner Toprak
Sorbonne’dan ‘Yüksek Onur’la mezun oldu
1992’de Universite Paris Pantheon Sorbonne’dan “Yüksek onur” derecesiyle mezun olan Ece Güner Toprak, 1994 yılından beri de İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat olarak çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerini sürdüren Toprak, “Cumhurbaşkanı takdirine kalmış bir kararla Meclis’i feshedebiliyor. Milletvekilleri de, göreve başladıkları gün, kaderlerinin Cumhurbaşkanı’na bağlı olduğunu biliyor” dedi.
Bu sistem, Meclis’in tüm yetkilerini elinden aldı
Başarabiliriz adlı kitabıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin açmazlarını dile getiren Ece Güner Toprak, “Cumhurbaşkanı’na yargıda da çok önemli atama yetkileri veriliyor: Anayasa Mahkemesi’nde 15 üyenin 12’sini atıyor, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun çoğunluğunu atıyor. Bu yargı bağımsızlığını temin etmeyen bir sistem” dedi. Meclis’in yetkilerine de dikkat çeken Toprak, şunları kaydetti: “Meclis’in tüm denetim yetkileri elinden alınıyor; gensoru ve güvenoyu, başkanlık sistemi gereği iptal ediliyor, meclis soruşturması da imkânsız nisaplara bağlanıyor. Meclis’in bütçe hakkı elinden alınıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde son sözü söyleme hakkı Meclis’in elinden alınmıştır. Bu sistem iptal edilmelidir ve iptal edilmeden sonuç alınamaz.”
Milletvekillerinin kaderi Cumhurbaşkanı’nın elinde
2017 referandumundan önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı toplumu uyaran isimlerden biri olan Toprak, “Cumhurbaşkanı, partisinin Genel Başkanı. Ve aday listelerini Genel Başkan hazırlıyor. Fiilen güçler ayrılığı da bitiyor. Milletvekilleri bilmektedir ki, yine Cumhurbaşkanı listeleri yapacak; kimin tekrar seçilip seçilmeyeceğine o karar verecek. Kaderleri Cumhurbaşkanı’nın elindedir. Bu şartlarda hangi milletvekili gerçekten bağımsız davranabilir? Bu sistemde Cumhurbaşkanı’na Merkez Bankası’ndan üniversitelere kadar atamaları tek başına yapma yetkisi veriliyor” dedi.