Sivil toplum kuruluşları ve kadın dernekleri Türkiye’nin dört bir yanında eş zamanlı olarak eylem düzenledi. Eylemciler, “Kadın cinayetlerini durdurmak için, kadın cinayetleri şüpheli kalmasın diye meydanlardayız” diyerek İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması talebinde bulundu.
İstanbul’da ise kadınlar Beşiktaş’ta Barbaros Meydanı’nda toplandı. Eylemden önce meydan çelik çitler, TOMA’lar ve polislerle çevrildi. Meydana girişte herkesin üstü arandı. Barbaros Meydanı’nda öldürülen kadınların tablolarının yer aldığı sergi açıldı.
Kadınların eylemlerinde Boğaziçi sloganları da dikkat çekti. “Rektörü de geleceğimizi de biz seçeriz”, “Aşağı bakarsanız, gökkuşağını göremezsiniz”, “Aşağı bakmak fıtratımızda yok” pankartları açılırken, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganları atıldı.
“KIZIMI GERİ GETİREMEM AMA NE OLDUĞUNU BİLMEK İSTİYORUM”
Barbaros Meydanı’ndaki eyleme öldürülen kadınların aileleri de katıldı. İntihar ettiği öne sürülen ancak ailesinin intihar süslü cinayet iddiasında bulunduğu Eda Küçükbaltacılar’ın anne ve babası Nurhayat-Serhat Küçükbaltacılar da eyleme katılanlar arasındaydı.
Baba Serhat Küçükbaltacılar ise “İhbarlarımız kayıtsız kalmasın. Adalet yerini bulsun” dedi.
“DOSYA İSTİNAFTA BEKLİYOR GEREKÇE PANDEMİ”
29 Temmuz 2019 sabahı, erkek arkadaşı Uzman Dr. Özgür Tarhan’ın, Çankaya ilçesi Dikmen Mahallesi’ndeki evinde ölü bulunan anestezi teknikeri Ayşe Karaman’ın annesi Feride Karaman, “Benim gülümü soldurdu. Onun peşini asla bırakmayacağım. Şu ana kadar istifaf mahkemesindeki dosyamızda hiçbir gelişme yok. El bile sürülmedi. Gerekçe olarak da pandemi gösteriliyor. Sabırla bekliyorum. Görevini tam yerine getiren hakimler, savcılar da var. Böyle ümit ediyorum. Onlar, onun nasıl öldürüldüğünü ortaya çıkaracaklar” ifadelerini kullandı.
“KIZIM İNTİHAR ETMEDİ, ÖLDÜRÜLDÜ”
2018’de Sefaköy’de çalıştığı iş yerinin penceresinden düşerek ölen 26 yaşındaki Aysun Yıldırım’ın annesi Hüsniye Yıldırım, “Kızım katledildi. Etkin bir soruşturma yapılmadan benim kızımın dosyası kapatıldı” dedi.
Konuşmakta zorlanan Yıldırım, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganlarının ardından konuşmasına devam etti. Yıldırım şöyle konuştu:
* Yavrumun dosyası kapatıldı. Neye uğradığımızı şaşırdık. Yüreğimizdeki acının tarifi yok. Yavrum kesinlikle intihar etmezdi.
* Dosyamız incelendi. Bugün dosyamızın gerçek yüzü ortaya çıktı. Kızım intihar etmedi. Öldürüldü benim yavrum. 27 yaşında öldürüldü katiller tarafından.
* Benim kızım gibi yüzlerce kızlarımız var. Bir gün bu son bulsun diyorum ama bulmuyor. Neden? Adalet olmadığı için bizim ülkemizde. Devlet büyükleri neredesiniz, adalet nerede?.
“LGBTQ+ PANKARTLARI ALANA ALINMADI”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise bazı LGBTQ+ pankartlarının alana sokulmadığını söyledi. Ataselim, şöyle konuştu:
* Anayasa’nın temel maddesine göre bütün vatandaşlar eşittir. Dil, din, ırk ve benzeri sebepler gösterilmeksizin eşittir diye söyler.
* ‘LGBTQ+’lar hariç’ yazmaz Anayasa’da. Bugün bu alana LGBTQ+ ifadesi yazdı diye iki ilçemizin pankartını sokmayanlar Anayasa’yı ihlal ediyorlar. Bunun farkındalar mı?