CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“KANIMIZ DONDU…”
Bundan tam bir yıl önce 34 Mehmetçiğin, Suriye’nin İdlib bölgesinde Rus uçakları tarafından bombalanarak şehit düştüğünü anımsatan Öztrak, “Yüreklerimiz dağlandı. Bu hükümetin her zaman yaptığı gibi acı haberi vermek o gün de yine bir Valiye, Hatay Valisine düşmüştü. Erdoğan’ın ‘şahsım’ hükümeti ortadan kaybolmuştu. Kameraların karşısına çıktığında ise salondaki milletvekillerine, dostu Trump ile yaptığı Putin dedikodusunu anlattı; salonda espriler, gülücükler… Kanımız dondu” şeklinde konuştu.
ÖZTRAK, O GÖRÜNTÜLERİ İZLETTİ
Öztrak’ın izlettiği görüntülerde, Erdoğan’ın, İdlib’te 34 askerin şehit olmasından hemen birkaç gün sonra yaptığı açıklamada şu diyalog yer aldı:
“Dün gece Trump diyor ki, ‘yav burada Putin’in ne beklentisi var? Ne isteği var?’ Bunları söyledikten sonra ‘bir de Kamışlı’da bir petrol olayı var bunların’ dedim. ‘Orada petrol var mı?’ dedi, ‘orada petrol var ama Deyrizor kadar değil’ dedim. (Alkışlamalar ve gülüşmeler)”
“’ŞAHSIM’ HÜKÜMETİ, MEHMETÇİKLERİMİZİ BOMBALAYANLARIN AYAĞINA GİTTİ”
Görüntüyü izlettikten sonra açıklamasına devam eden Öztrak, “34 şehidimiz var ama bu görüntülerden Erdoğan hicap duymadı. Ama milletimiz kahroldu. Bu gülücükler, espriler, 34 askerimizin şehadetinden sadece iki gün sonraydı. Altı gün sonra da bu defa Erdoğan’ın ‘şahsım’ hükümeti, Mehmetçiklerimizi bombalayanların ayağına gitti” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN KREMLİN’DE GIKINI ÇIKARAMADI”
İdlib’te Esad rejimini destekleyen Rus savaş uçaklarının saldırısı sonucu Mehmetçiklerin şehit düşmesinin ardından gerçekleştirilen görüşme öncesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türk heyetini beklettiği belirtilen görüntüleri de izleten Öztrak, “34 askerimizi şehit eden Rusya, Erdoğan ve heyetini kapıda dakikalarca bekletti. Ama daha da üzücü olanı, Rus devlet televizyonu ekranın altında kronometre çalıştırıp bu anları kayda aldı, ardından da tüm dünyaya servis etti. Erdoğan Kremlin’de gıkını çıkaramadı. Milletimiz bir kez daha kahroldu” açıklamasında bulundu.
“SORUMLULUĞU VALİLERE, DEVLETE ATIP KAÇANLARI UNUTMAYACAĞIZ”
Öztrak, sözlerine şöyle devam etti:
* Bizler, İdlib’te şehit olan evlatlarımızın acısını da, ‘her şeyin sorumlusu benim ben’ diye meydanlarda bağırıp sonra da işler kötü gittiğinde sorumluluğu valilere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne atıp kaçanları da unutmayacağız.
* Evlatlarımızı şehit edenlerin ayağına gidip kapısında bekleyenleri, bu milletimizin vicdanını yaralayanları asla unutmayacağız.
* İdlib şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Onlar da tüm şehitlerimiz gibi milletimizin sinesinde en kıymetli yerde olacaklar.
“TRUMP’LA HER GÖRÜŞMESİNDE TEK BİR ŞEY İSTİYORMUŞ…”
Erdoğan’ın, ABD eski Başkanı Trump’la yaptığı her görüşmede ‘Halk Bankası soruşturmasını sonlandırılmasını’ istediğinin ortaya çıktığını söyleyen Öztrak, şöyle konuştu:
* Erdoğan’ın ‘şahsım’ hükümetinin öncelikleri çok farklıymış. Önceliğinin ne olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri eski Ulusal Güvenlik Danışmanı geçtiğimiz hafta bir Alman basın organına açıkladı.
* Meğer Erdoğan, Trump’la yaptığı her görüşmede tek bir şeyi istiyormuş, ısrarla onu istiyormuş; ‘Halk Bankası soruşturmasını sonlandırın…’ Çok şaşırdık mı? Açık söyleyeyim hayır.
“KONGRELERDE ‘TEK VATAN, TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK BAYRAK’ DİYE DEMİN ETTİRİYOR”
“Amerikalılar askerimizin başına çuval geçirdiğinde verilmeyen nota, Erdoğan’ın bakanlarına çikolata kutularında rüşvet dağıtan (eliyle Reza Zarrab’ı göstererek) şu İranlı genç için verilmişti” ifadelerine yer veren Öztrak, şöyle konuştu:
* Hem de bir değil tam iki kez. Bu İranlı genç sonra Türkiye’den kaçtı, Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti, itirafçı oldu. Şimdi de onun itiraflarıyla Halk Bankası’na büyük cezalar gelmesi riski var.
* Ve tüm bunların sorumlusu Erdoğan şimdi çıkmış, salgında ‘lebaleb’ doldurduğu partisinin kongre salonlarında yandaşlarına ‘tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak’ diye yeminler ettiriyor.
“’RABİA’ MİLLİYETÇİLİĞİ İCAT ETMEYİ BIRAKIN”
Öztrak şöyle devam etti:
* Yunanistan, silahsız olması gereken adaları silahlandırıyor, bize ait adacıklara Yunan bayrağını çekiyor ama anlaşılan bu adalar da Erdoğan’ın ‘tek vatan’ tarifine sığmıyor.
* Yine Erdoğan’ın ‘tek millet’ tarifinde kendine oy vermeyenler yok. Ona oy vermeyen herkes ‘terörist’. ‘Tek millet’ diyen Erdoğan, Mısırlı Esma için ağlıyor ama aynı Erdoğan Gara’daki 16 şehidimizin, İdlib’te 34 şehidimizin ardından gülüyor.
* Erdoğan’ın ‘tek millet’ tarifinde kim var? O da belli değil. Milletimiz, kalbi mühürlü bu basiretsiz, liyakatsiz, yönetime notunu verdi. Bunların tasdiknameleri artık hazır.
* Vatandaşlarımız bunları evine göndermek için sandığın önüne gelmesini bekliyor. Kalan şu sayılı günlerinde Erdoğan’ın ‘şahsım’ hükümetine bir tavsiyemiz var: Artık şu ‘Rabia’ milliyetçiliği icat etmeyi bırakın. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ diyen, kimseyi dışlamayan Atatürk milliyetçiliğinin ipine sarılın.
“DOĞAL GAZ MÜJDESİ VERDİLER, O GÜNDEN BERİ DOĞAL GAZ ZAMLARI OTOMATİĞE BAĞLADI”
“Erdoğan’ın ‘şahsım’ hükümeti hem kibir sarhoşu hem de metal yorgunu” diyen Öztrak, şöyle konuştu:
* Ülkemiz, iç içe geçmiş krizlerden oluşan büyük bir buhranın içinde savrulup duruyor. Ülke yönetilmiyor, patinaj yapıyor. Esnaf, çiftçi, emekçi, emekli, işveren, bütün bir millet ızrar halinde ama sarayın keyfi yerinde.
* Milletin feryatları saraydan duyulmuyor. Bugün de, yıl başından bu yana doğal gaza üçüncü zam geldi. ‘Karadeniz’de doğal gaz bulundu’ müjdesini verdiler, o günden bugüne doğal gaz zamları otomatiğe bağlandı.
* Dolar kuru gevşiyor ona rağmen doğal gaza zam yağmuru devam ediyor.
“5.5 MİLYON GENCİMİZ NE OKULDA OKUYOR NE DE BİR İŞTE ÇALIŞIYOR”
Öztrak, açıklamasına şöyle devam etti:
* Milletimiz hayat pahalılığıyla işsizlik arasında inim inim inliyor. Milletin gelecek umudu gençlerimiz, ailelerin bin bir emekle okuttuğu çocuklarımız, 15-29 yaş arasında 5.5 milyon gencimiz ne okulda okuyor ne de bir işte çalışıyor.
* Ev genci olmuşlar, analarının babalarının ellerine bakıyorlar. Ülkemiz eğitimde sürekli patinaj yapıyor. Bir nesli yitiriyoruz.
“TUTARSIZ POLİTİKALARLA EĞİTİM SİSTEMİNİ DE EKONOMİYİ DE YÖNETEMEZSİNİZ”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un geçtiğimiz hafta, ilkokullar ile 8. ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitimin 1 Mart’ta başlayacağını söylediğini anımsatan Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
* Ne olduysa oldu, dün o da Sağlık Bakanı gibi özür diledi. Bazı illerde vaka artışları yaşandığı için yeniden değerlendirme ihtiyacı doğduğunu ifade etti.
* Sayın bakan bu iş çocuk oyuncağı mı? Maç oynanırken ikide bir kural değiştiriyorsunuz… Çocukların kafalarını karıştırıyorsunuz, buna ne hakkınız var?
* Aileler kendilerini nasıl ayarlayacaklar? Öğretmenler, okullar ne yapacaklar? Okullar açılacağına göre hazırlık yapan, gerekli malzemeyi alan esnafın hali ne olacak?
* ‘Bugün öyle, yarın böyle’ diyerek tutarsız politikalarla eğitim sistemini de ekonomiyi de yönetemezsiniz.
“ERDOĞAN’IN ‘ŞAHSIM’ REJİMİ SALGIN SÜRESİNCE SINIFTA KALMIŞTIR”
“SORUMLULARI BUNUN HESABINI VERECEK”
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek Merkez Bankası rezervlerini soran Öztrak, şöyle konuştu:
* 2019’un Mart ayından itibaren 128 milyar dolar rezerv, ‘yandaşa ucuz döviz vereceğim’ diye çarçur edildi. Merkez Bankası kasasındaki döviz rezervleri, Merkez Bankası’nın döviz borcunu dahi karşılamaya yetmiyor.
* Net rezervler eksi bakiye veriyor. 19 Şubat itibariyle eksi 40 milyar dolar civarında. Kaç aydır bu rezervlerin akıbetini soruyoruz; kime satıldı, kaça satıldı, hangi yöntemle satıldı? Millet adına bir açıklama bekliyoruz.
* TBMM’ye araştırma önergesi veriyoruz, reddediliyor. Savcılara açık suç duyurularında bulunuyoruz, savcılar duymamazlıktan geliyor. Ama hep söylüyoruz: gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Bu da er ya da geç ortaya çıkacak ve bu işlemlerin sorumluları tabii ki bunun hesabını verecek.
“İSTİFA TEK TARAFLI BİR MÜESSESE”
Öztrak, Denizli Milletvekili Teoman Sancar’ın CHP’den istifasıyla ilgili soruya, “İstifa tek taraflı bir müessese. İstifasının nedenleri konusunda biz de kendi istifa mektubunda ne varsa onu biliyoruz” yanıtını verdi.
“ÖZÜR DİLİYORLARSA BUNUN GEREĞİNİ DE YAPMALIDIRLAR”
Öztrak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un özür dilemesinin sorulmasına üzerine ise şu değerlendirmelerde bulundu:
* Hatayı ‘şahsım’ hükümetinin başı Erdoğan yapıyor, özür dilemek bakanlarına düşüyor. Erdoğan ‘şahsım’ hükümetinin başının kibri o kadar büyük ki o milletten özür dilemiyor. O ancak ‘Allah beni affetsin’ diyor, yüce Allah’tan özür diliyor.
* Şunu söyleyeyim açıkça; özür tabii ki insani bir şeydir ama bakanlar bir hatanın sorumluluğunu üzerlerine alıp özür diliyorlarsa bunun gereğini de yapmalıdırlar. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi görevden aflarını istemelidirler.
“MECLİS BAŞKANI’NIN GÖRÜŞLERİNİ DAHA AÇIK İFADE ETMESİ GEREKİYOR”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un fezlekeler ile ilgili parlamentonun çalışmasının sekteye uğratmaması gerektiği ve ara seçim olabileceğini söylemesine ilişkin de soruyu yanıtlayan Öztrak, şöyle konuştu:
* Meclis Başkanı’nın ne demek istediğini bu sözlerinden anlamak mümkün değil. Meclis Başkanı’nın görüşlerini millete daha açık ifade etmesi gerekiyor.
* Ne demek ‘fezlekeler Meclis’in gündemini daha fazla işgal etmemeli’? Bundan neyi kast ediyor?
* Kendisi, milli iradeyi ve milletvekilinin hukukunu korumakla, savunmakla yükümlü bir makamda oturuyor. Bu nedenle ne demek istediğinin daha anlaşılır olmasına ihtiyaç vardır.
“PARTİLERİN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU TEK ADAM PARTİ DEVLETİ REJİMİNDEN ŞİKAYETÇİ”
Öztrak, güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin CHP Parti Meclisi’nde yapılan sunumda gündeme gelenlerin sorulmasına ise şu yanıtı verdi:
* Parti meclisimizde yapılan sunum, bilim insanları tarafından yeni bir hükümet sistemi ve tarafsız yargıyla ilgili bir sunumdur.
* Partimizin bu konudaki çalışmaları devam ediyor. Tüm partilerin de çalışmaları devam ediyor.
* Bu çerçevede gördüğümüz bir husus var; milletimizin hislerine tercüman olmak üzere, partilerin büyük bir çoğunluğu bu tek adam parti devleti rejiminden şikayetçi.
* Herkes, güçlendirilmiş parlamenter rejime geçişle ilgili mutabakata varmış gözüküyor.