Osmangazi ilçesi Demirtaş Mahallesi’ndeki fabrikasında 210 çalışanla üretim yapan firma, büyümesini sürdürerek Türk tekstilini daha fazla ülkede temsil etmeyi hedefliyor.
Firmanın sahibi Refik Ceylan, Osmanlı’dan gelen çeyiz kültürü ile Bursa’nın ipek böceği ve tekstildeki tecrübelerini kullanarak 2001’de bu işe başladığını söyledi.
Bursa’daki ana fabrika ve yurt içinde kendilerine üretim yapan tedarikçilerle küresel bir marka haline geldiklerini ifade eden Ceylan, Türkiye’de 700’ün üzerinde bayiye ürün gönderdiklerini anlattı.
Ceylan, Avrupa başta olmak üzere İtalya, Almanya, Hollanda, Polonya, Rusya, İran, Kazakistan, Kanada, İspanya, Meksika, Ürdün, Özbekistan, Lübnan ve Tunus’un aralarında olduğu 46 ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti.
Kovid-19 salgınıyla ticaretin şeklinin değiştiğini ve e-ticaretin daha da hızlandığını vurgulayan Ceylan, şöyle devam etti:
“Dijitalleşen ortamda e-ticarete çok ciddi bir anlamda odaklandık. Çok hızlı bir şekilde e-ticarette büyüyoruz. Bizim için önemli olan, ürünlerimizi nihai tüketiciye kendimiz ulaştırabilmemiz, direkt evlere kadar kendi markamızı sunabilmemiz. Şu anda e-ihracata odaklanmış vaziyetteyiz. Dünyada ve Türkiye’de e-ticaret ciddi bir patlama yaptı ve dünya ticaretinde e-ihracatın payı çok ciddi arttı. Türkiye bu fırsatı bence çok iyi bir şekilde keşfetti. E-ihracat ülkemizde çok hızlı bir şekilde büyüyecek. Birkaç yıl içinde Türkiye’den çok ciddi markaların yurt dışına e-ihracatta başarı hikayesi yazacaklarını göreceğiz. Biz buna inanıyoruz.”
– “Krizi fırsata çevireceğiz”
E-ihracatta Almanya’da ilk depolarını açıp çeşitli kanallardan satışa başladıklarını aktaran Ceylan, bu sayede Fransa, İtalya, İspanya ve Belçika’nın tamamına ürün gönderebildiklerini bildirdi.
Ceylan, salgın sürecinde dünyada lojistik maliyetlerinin arttığına ve Çin’den mal alımının zorlaştığına değindi.
Avrupa’ya yakınlıktan dolayı bunu bir avantaj olarak görüp ihracatı ciddi oranda artırdıklarını belirten Ceylan, şu ifadeleri kullandı:
“Eskiden sadece Orta Doğu, Türk cumhuriyetleri, Kuzey Afrika gibi Osmanlı’nın hitap ettiği coğrafyalara ihracat yaparken bugün Avrupa’ya ve Amerika’ya ihracat yapıyoruz. Bizim esas nihai hedefimiz Amerika pazarı. Bu yüzden de basamak olarak önce Avrupa’da yapılanmayı tercih ettik. Adım adım büyümek istiyoruz. Avrupa hem yakın olması hem de daha fırsat barındığından önce Avrupa’yı kurguladık. Amerika çok kozmopolit bir yer. Orada çok farklı vergi mevzuatları ve imkanlar var. Amerika’da bizim için olabilecek en iyi noktada şirketimizi kurduk. Şu anda hedefimiz inşallah 2023 yılında orada kendi ofislerimizi, kendi depolarımızı açıp hem e-ihracat kanalında büyümek hem de mağazalaşmak.”
Ceylan, enerjiyle ilgili sorunlar nedeniyle Avrupa’da ciddi anlamda üretimin daralmasının beklendiğini dile getirdi.
Türk üreticiler için bunun avantaj olabileceğine dikkati çeken Ceylan, “Son birkaç haftada Avrupa’daki çoğu müşterimiz battaniye, yorgan istiyor. Demek ki oradaki üretim daralıyor ve burada bize fırsat var. Yeter ki biz o krizlerin arkasındaki fırsatları görebilelim. Çünkü fırsatlar hazır olanın ayağına geliyor. Ben inanıyorum ki ülke olarak biz ekonomik krizi, resesyonu aşabiliriz. Bizler bunlara alışkınız. Biz bu krizi ülkemiz ve markamız olarak fırsata çevireceğiz.” diye konuştu.
